Arkası Açık ve Kapalı Kulaklıklar



Bir kulaklık seçerken; kafamızda ses karakteri, teknik performansı, fiyat aralığı, konforu, malzeme kalitesi, tasarımı, elektronik özellikleri gibi bir çok kriteri değerlendirmeye alıyoruz. 

 

Aralarında seçim yaptığımız seçeneklerin aslında büyük bir çoğunluğu; genellikle dinamik sürücülü arkası kapalı kulaklıklar oluyor. Bu eğer bir kablosuz kulaklıksa, bu ihtimal çok daha da olası. 



Peki aslında kaç farklı çeşit kulaklık türü var, bunun bilincede miyiz? Hadi öğrenelim! 


 

Bu işe en temelden girip, her tür kulaklığa yakından göz atalım. Bizce, özünde kulaklıkları en başta 2’ ye ayırabiliriz.

 

“Kulak İçi Kulaklıklar” ve “Kulak Üstü Kulaklıklar” şeklinde.

 

Burada alt sınıflar;

 

·       Kablolu Kulak İçi Kulaklıklar

·       Kablosuz Kulak İçi Kulaklıklar

·       Tamamen Kablosuz Kulak İçi Kulaklıklar

·       Kablolu Kulak Üstü Kulaklıklar ve

·       Kablosuz Kulak Üstü Kulaklıklar; Olabilir.

 

Tabii, yukarıda yazdığımız kategorilerin zaten bilincinde olduğunuzun, bunların pek genel başlıklar olduklarının farkındayız. Burada ilgi çekici 3 kategori konuşalım:

 

·       Arkası Açık Kulaklıklar

·       Arkası Kapalı Kulaklıklar

·       Arkası Yarı Açık Kulaklıklar



Günümüzde bir çok farklı sürücü tipi var; dinamik, balanslı armatür, planar ve elektrostatik sürücüler, bunların arasında en popüler olanları.

 

Hoparlör sürücüleri, bir kabin içerisine yerleştirilmeyip, açık alanda titreşmeye mağruz bırakıldıklarında, ideal dinleti için oldukça sorunlu bir ortam oluşur. Bir sürücü, ileri-geri, ileri-geri şeklinde hareket ettiğinden, ön tarafa doğru ses ürettikleri kadar, arka tarafa doğru da ses üretirler. Fakat burada üretilen sesler, birbirlerine karşı tam olarak zıt fazdadırlar, 180 derece. Fizikte, görülür ki birbirlerine karşı 180 derece zıt faza sahip iki dalga, etkileşime girdiğinde, birbirlerini yutarlar. Buna, “Destructive Interference” denir. Hatta, günümüzde çokça işimize yarayan “ANC” teknolojisinin temeli de, bu prensip üzerine kurulmuştur.

 

Bu bilgiler ışığında daha iyi anlayabileceğiniz üzere, hoparlör kabininin en temel amacından ilki, ön dalgaları, arka dalgalara karşı izole etmektir. İlginç değil mi? İkinci görevinin ise, sürücüyü bir açıdan tamamlamak, basit bir dille sesine ses katmak olduğunu söyleyebiliriz. Kabin de sürücü ile birlikte titreyerek, sese gereken gövdeyi, ağırlığı veren tamamlayıcı etmen görevi görür.

 

Arkası kapalı bir kulaklık; sürücünün dış dünya ile olan bağlantısı tamamen kesilmiş, izole bir sistem olarak tanımlanabilir. Bu tarz kulaklıklara; “Closed Back” diye hitap edilirken görmek mümkün.

 

Arkası açık bir kulaklık; buna zıt bir şekilde, kulaklığın kabin hizasına denk gelen bölgenin  akustik açıdan şeffaf olması amaçlanarak  tasarlanır. Bu tarz kulaklıklara ise; “Open Back” diye hitap edilirken görmek mümkündür.

 

Arkası açık bir kulaklık, yukarıda verdiğimiz hoparlör örneğinde olduğu gibi; arka dalgaların, ön dalgalarla çarpışması sonucu ortaya çıkan sıkıntılardan müzdarip değildir.


 

Hoparlör sürücüsü senaryosunda; bahsedilen sürücü çok daha büyük olup, dolayısıyla çok daha şiddetli ses üretir. Böyle bir durumda; arka tarafa doğru üretilen dalgalar oda içerisinden yansıyıp ön taraftaki dalgalarla birleştiklerinde, hala onların yapısını değiştirebilecek kadar büyük bir enerjiye sahip olurlar.

 

Bir kulaklık sürücüsü, hoparlör sürücüsüne kıyasla çok daha küçüktür ve açıkçası, çok daha az şiddetli dalgalar üreteceği şekilde tasarlanır. Dolayısıyla; arka tarafa doğru üretilen dalgalar, kabinden sızdıktan sonra odayı dolaşıp tekrar kabine girdiklerinde; böyle bir etki, hesaba katılabilecek kadar önemli olacak seviyenin aşağısında olur.

 

Arkası kapalı kulaklıkların; arka tarafa doğru üretilen ses dalgalarını sönümleyebilmeleri için, kabin içerisine bazı absorbe edici materyaller yerleştirilir. Bu materyaller, kabin içi yansımaları elemine ederek, kulaklığın en az akustik distorsiyon ile yola devam etmesini sağlamak adına oldukça önemli bir role sahiplerdir. Böyle bir uygulama yapılmadığında; kulaktıkta, çeşitli frekanslarda rezonanslar oluşur ve kabin içerisinde gereksiz bir basınç birikir.



Arkası yarı açık bir kulaklık; aslında basit bir şekilde, bu ikisinin tam ortasındadır. Adı üstünde, burada tam olarak bir açıklıktan bahsedemezken, tam bir izolasyon da söz konusu olmaz.

 

Arkası kapalı, açık ve yarı açık tasarımların temeln özelliklerini anlatarak, kafanızda alakalı bir çizim oluşturduğumuza inanıyoruz.

 

Gelin son olarak, bu tasarımların birbilerine göre bazı avantajlarını, dezavantajlarını ve olası kullanım senaryolarını konuşalım:

 

Arkası Kapalı Kulaklıkların Avantajları:

 

  • Çok iyi izolasyon sağlarlar. Hem içeri, hem de dışarı doğru; rahatsız edici miktarda bir ses sızıntısı gerçekleşmez. Böylelikle, bu tarz kulaklıkları dışarıda ya da herhangi gürültülü bir ortamda kullanmaya devam edebilirsiniz.

 

  • Alt frekanslar; arkası açık kulaklıklara kıyasla neredeyse her zaman daha yoğun, gövdeli ve derin olurlar.

 

 

Arkası Kapalı Kulaklıkların Dezavantajları:

 

  • Sahne büyüklüğü ve yerleşimi, bir arkası açık kulaklık performansı ile çoğu zaman denk gelemez.
  • Kabin içerisinde; arkası açık kulaklıklarda çok daha az rastladığımız sibilanslar, rezonanslar ve çınlamalar oluşturacak etkileşimler gerçekleşebilir.
  • Kulağa hava girişi sağlanmadığı için, terleme yapabilirler.

 

Arkası Açık Kulaklıkların Avantajları:

 

  • Her anlamda, hoparlörümsü bir deneyim yaşatırlar.
  • Sahne büyüklüğü ve yerleşimi, bu tarz kulaklıklarda oldukça etkileyici olabilir.
  • Genellikle daha natural ve şeffaf bir sunuma sahip olurlar.
  • Arkası kapalı kulakların muzdarip olduğu hiçbir akustik sorunla başa çıkmak zorunda kalmadıklarından, sürücülerin daha yüksek çözünürlük üretmeleri muhtemeldir. (Kısaca, akustik anlamda avantajlıdırlar)
  • Kulağa devamlı hava giriş çıkışı sağlanarak, terleme faktörü minimuma indirilir.
  • Kabin içerisinde bir basınç birikmiyor oluşu, uzun dinleme seanslarını daha konforlu hale getirir. Kulak daha az yorulur.

 

Arkası Açık Kulaklıkların Dezavantajları:

 

  • İzolasyon resmen sıfırdır. Kulaklık takmamış gibi hissedersiniz. Dışarıda veya gürültülü herhangi bir ortamda müzik keyfi yaşayabilmek, imkansızdır.
  • Kabin dışına sızan ses, evde dinleti yaparken dahi odada bulunan kişileri rahatsız edebilir.
  • Kabin dışına sızan ses, eğer mikrofon yanında kayıt alan biri iseniz, mikrofon ile etkileşime girerek etkinliğinizi bozabilir.
  • Alt frekanslar, arkası kapalı kulaklıklara kıyasla, genelde epey güçsüz ve gövdesiz olurlar.

 

Arkası Açık Kulaklıkların Olası Kullanım Senaryoları:

 

  • Kritik Dinleme
  • Miks / Master İşlemleri, Ses Mühendisliği
  • Evde Yüksek Kaliteli Müzik Keyfi

 

Arkası Kapalı Kulaklıkların Olası Kullanım Senaryoları:

 

  • Günlük Kullanım
  • Ofis, Ortak Çalışma Alanları Gibi Noktalarda Kullanım
  • Toplu Taşıma
  • Ses Kaydı
  • Spor Salonu

 

Arkası Açık ve Arkası Kapalı Kulaklıklar hakkında bazı yararlı bilgiler verdik. Diğer blogları okumaya devam 😊

 

Daha Fazlası İçin Kulaklik.com'u Ziyaret Edin!