Bu herhalde yüzyılın sorusu. Öyle mi? En azından ses dünyasında ki en büyük sorulardan biri. Bu kesin.
Bakın şuan da bu bilgilendirici yazıyı yazarken kablolu bir kulaklık kullanıyoruz. Evet evet bizzat, IE 600 dinleyerek yazasımız geldi. Yüksek çözünürlük, en ince nüanslar ve dengeli ses karakteri bizi motive eden temel enerji taşları.
Kablolu demek, aslında kayıpsız ses demek. Teorik olarak öyle mi? Tabii ki hayır. Ama burada ki sinyal ve enerji bluetooth aktarım teknolojisine kıyasla pek az miktarda veri kaybederek yol alabiliyor.
Kablolu kulaklıklar, doğru kaynaklarla eşleştirildiği takdirde kablosuz kulaklıklarla kıyasla her türlü akustik üstünlüğe sahip oldukları gibi, doğru kaynaklarla eşleştirme sonucu büyük oranda elektronik özgürlüğe de sahip oluyorlar.
Bu yazıyı teknik perspektife dökmeden açıklamak epey zor, fakat çoğunuzun olaya karşı sadece geniş bir bakış açısı kazanma hevesine sahip olduğunu biliyor ve buna saygıyla yaklaşıyoruz. Hadi kuş bakışı bakalım. Söz sadece birkaç teknik detay vereceğiz.
Bluetooth aktarım teknolojisi yıllardır gelişmekte olan bir süreç içerisinde evriliyor. Elektronik dünyası genel olarak çipler ve komponentler küçüldükçe, içeri sığdırabildiğimiz transistör miktarı arttıkça daha fazla işlem gücünü, daha az eforla gerçekleştirebilecek yetiye ulaşmaya çalışıyor. Burada Qualcomm, Intel gibi büyük çaplı şirketler devasa yatırımlar yaparak sektörü büyütüyorlar.
Özellikle bluetooth 4 sürümlerinin 4. neslinden itibaren codec dünyası çok geniş ve verimli bir evrene dönüştü.
Burada AptX, AptX HD, AptX Adaptive, AptX LL ve LDAC gibi codecler, yüksek çözünürlüklü kablosuz ses aktarımı yolunda iyi bir iş başarıyorlar.
Codec mi ne? Size cevabı detaylı bir şekilde aktaracak olan yazımıza davet ediyoruz. Buraya tıkklayarak ulaşabilirsiniz.
Özet olarak: Bir codec, bluetooth sinyalinin kaynak tarafından kulaklıklıklarınıza ya da başka bir alıcıya nasıl ve ne ne şekilde iletileceğini belirleyen mekanizmadır. Codecler, dijital ses verisini spesifik, türüne göre değişiklik gösterecek bir format ile kodlar ve çözer.
Yakın zamanda AptX Losless geliyor. AptX Lossless’ın kulaklıklar ve kaynak cihazlara yerleşmesiyle, ki bu zaman alacaktır, CD kalitesinde bir kablosuz aktarımım yapılabileceği söyleniyor. Göreceğiz.
Bluetooth kulaklık kabinlerinin içinde, doğal olarak bir çok elektronik var. Bunun bazı avantajları ve dezavantajları mevcut.
Bir kere akustik olarak tamamen olumsuz bir durum yaratan bu yapı, kabin alanının büyük bölümünü kaplayan, ısı yayan ve açıkçası sürücüye yeteri kadar geniş bir hareket alanı ayırmayan bir iç mekan oluşturmuş oluyor. Özellikle kulak üstü bluetooth kulaklıklarda.
Sürücü büyüdükçe; yarattığı impact, salınım mesafesi ve titreşim gücü artıyor. Doğal olarak yüksek seslere çıkıldığında, bu sürücünün arka tarafa doğru ürettiği dalgaların iyi absorbe edilmesi ve uzun mesafeler boyunca salınmaya başlayan diyaframa alan bırakılması gerekiyor. Doğal olarak çoğu kablosuz kulaklıkta, böyle bir akustik alan verimsizliği sonik karakter açısından hüsranla sonuçlanıyor.
Tamam diyelim bu nedenlerden dolayı kablolu bir kulaklık alayım dediniz. Başlasın karmaşıklıklar :)
Kulaklığı alıp telefona bağlamakla iş bitmiyor arkadaşlar, bunun yerine çok iyi bir kablosuz kulaklık kullanın daha iyi. Airpods MAX gibi.
Bizim tavsiyemiz; harici amfi /dac’sız yola devam etmemeniz yönünde. Evet, kulaklık amfi/dac’dan daha önemli. Hayır, amfi/dac daha önemli değil; önce kulaklık, sonra amfi/dac seçilir.
Lakin amfi/dac ÇOK ÇOK ÇOK önemlidir. İdeal bir dinleme deneyimi için ikisi de olmalı.
Neden?
Bunun temel sebebi; genellikle mobil aygıtlarımız ve bilgisayarlarımızın dahili ses kartlarının, harici Dac/Amfilere kıyasla pek vasat kalmalarıdır. Bu tür çözümler, günün sonunda tecrübeli dinleyiciler için çok iyi sonuçlar yaratmazlar. Müzik dinleme keyfimizi sağlamak için var olan, bir çok eleman var. Bu elemanların bütünü, bizim kişisel ekipman zincirimizi oluşturuyorlar. Hayatta her yerde karşılaştığımız gibi, bir zincir, ancak en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Sisteminizi oluştururken, önce kulaklığınızı / hoparlörünüzü, sonra amfinizi / dac’ınızı seçmelisiniz. Kulaklık özelinde konuştuğumuzda, burada özellikle iki değer; Empedans ve Hassaslık değerleri, ne kadar yüksek çıkış gücüne sahip bir ekipman seçeceğimize karar verme aşamasının yıldız kriterleridir. Bir kulaklığın empedans’ı ne kadar yüksekse, teorik olarak o kadar yüksek güç ile sürülmek ister. Hassaslık ise, aynı kulaklığın, birim güce maruz bırakılıp, birim uzaklıktan ölçüldüğünde, ne kadar yükse bir ses şiddetine ulaştığı ile alaklı bir ölçümdür. Burada, verimlilik kavramından da söz edilebilir. Düşünüldüğünde anlaşılacağı gibi, aynı miktar güç ile, daha yüksek ses şiddetine ulaşabilen ekipman; daha verimli olacaktır.
Günün sonunda avantajlarını ve dezavantajlarını göz önünde bulundurarak, kablolu kulaklıklar ve kablosuz kulaklıklar arasında seçim yapmak, size kalıyor.